DEVAM: 27- KÖPEĞİN
KAB'I YALAMASININ HÜKMÜ BABI
93 - (280) وحدثنا
عبيدالله بن
معاذ. حدثنا
أبي. حدثنا شعبة
عن أبي
التياح. سمع
مطرف بن
عبدالله يحدث
عن ابن
المغفل؛ قال: أمر
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
بقتل الكلاب.
ثم قال "ما
بالهم وبال
الكلاب؟" ثم
رخص في كلب
الصيد وكلب
الغنم. وقال
"إذا ولغ
الكلب في
الإناء
فاغسلوه سبع
مرات. وعفروه
الثامنة في
التراب".
[:-651-:] Bize Ubeydullah b. Muaz'da rivayet etti. (Dediki):
Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Ebu't, Teyyah'dan
rivayet etti. O da Mutarrif b. Abdillahı
İbni Mugaffel'den naklen
rivayet ederken işitmiş. İbni Mügaffel :
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) köpekleri n öldürülmesini emretti sonra:
"Köpeklerden onlara ne" buyurdu. Sonra av köpeği ve koyun köpeği
(çoban köpeği) hakkında ruhsat verdi ve: "Köpek dilini kaba daldırzp, yalayacak olursa onu yedi defa yıkayınız,
sekizincisinde de onu toprakla ovalayınız" buyurdu.
Diğer tahric: Müslim, 3997, 3998; Ebu Davud, 74; Nesai, 67, 335, 336; İbn Mace, 365 -muhtasar olarak-,
3200, 3201; Tuhfetu'l-Eşraf, 9665
(280) وحدثنيه
يحيى بن حبيب
الحارثي.
حدثنا خالد
(يعني ابن
الحارث). ح
وحدثني محمد بن
حاتم. حدثنا
يحيى بن سعيد.
ح وحدثني محمد
بن الوليد.
حدثنا محمد بن
جعفر. كلهم عن
شعبة، في هذا
الإسناد.
بمثله. غير أن
في رواية يحيى
بن سعيد من
الزيادة: ورخص
في كلب الغنم
والصيد والزرع.
وليس ذكر
الزرع في
الرواية غير
يحيى.
[:-652-:] Bunu bana Yahya b. Habib el-Harisı
de tahdis etti. Bize Halid
-yani b. el-Haris- tahdis etti. (H) Bana Muhammed b.
Hatim de tahdis etti. Bize Yahya b. Said tahdis etti. (H) Bana
Muhammed b. el-Velid de tahdis
etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis etti. Hepsi Şu'be'den bu isnad ile hadisi
aynen nakletti, ancak Yahya b. Said'in rivayetinde:
"Koyun, av ve ziraat köpeğine ruhsat verdi" fazlalığı vardır. Fakat
Yahya'dan başka "ziraat" kaydını zikreden yoktur.
DAVUDOĞLU ŞERHİ İÇİN buraya tıklayın
NEVEVİ ŞERHİ (646 – 652 ): Bu bapta (646) Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"Köpek birinizin kabına dilini sarkıtıp yalarsa ...
yedi defa yıkasın." Diğer (649) nolu rivayette:
"Köpek
birinizin kabına dilini sarkıtıp yalarsa ...
birincileri toprak ile olmak üzere"; (650) Diğer rivayette "köpek
dilini sarkıtıp yalarsa ... yedi defa
yıkamasıdır" (651) Diğer rivayette "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
öldürülmesini emretti ... sekizincisinde
de toprakla ovalayınız." (652) Diğer "rivayette koyun, av ve ziraat
köpeği için ruhsat verdi" buyurmaktadır.
Başlıktaki
rivayetlerin senetleri ile lafızlarına dair açıklamalara gelince (3/183): Ebu Rezin'den bundan önceki bapta
söz edilmişti.
"Velağa" fiili hakkında dilbilginlerinin
dediklerine göre dilinin ucu ile su içmek demektir. Ebu
Zeyd dedi ki: Köpek içeceğimizi yaladı denilip, bu
fiil kullanılacak olursa "be" ve "fi" ile "min" edatları ile geçişi yapılır.
"Hemmam'ın sahifesinde, dedi ve çeşitli hadisler zikretti.
Bunlardan birisi de ... " Daha önce fasıllarda ve
başka yerlerde bu ibarenin faydası ve anlamı ile ilgili açıklama geçti.
Başlığın
sonunda "fakat Yahya'dan başka "ziraat" kaydını zikreden
yoktur" ibaresi bütün asıl nüshalarda bu şekildedir ve doğrudur. Bu da
Yahya dışında bu rivayeti kimse zikretmemiştir, demektir.
Senette
geçen Ebu't-Teyyah'ın adı Yezid b. Humeyd ed-Dubaı el-Basri olup, salih bir zat idi. Şu'be: Biz onu
Ebu Hammad künyesi ile
çağırırdık, demiştir. Yine dedi ki: Bana ulaştığına göre o henüz bir genç iken Ebu't-Teyyah künyesi ile
anılırdı.
İbnu'l-Muğaffel'in adı
Abdullah b. el-Muğaffel el-Müzenı'dir.
Müslim'in
(651) "bize Ubeydullah b. Muaz
tahdis etti. .. Ebu'l-Muğaffel'den" (652):
"Bunu Yahya b. Habib el-Harisı de tahdis etti ... Hepsi Şu'be' den" Bu isnadta ve
onun gibi bütün yollardaki bu isnadların ravileri hep Basralıdır. Daha önce defalarca Şu'be'nin hem Vasıt'lı, hem de
Basralı olduğunu belirtmiştik. Burada zikredilen Yahya b. Said
de "el-Kattan"dır. Allah en iyi bilendir.
Baptaki
Hadislerden Çıkartılan Hükümler
1-
Bu bapta Şafii ve onun dışında köpeğin necis olduğunu
söyleyenlerin görüşleri lehine açık bir delalet vardır; çünkü temizlik ya hadesten ya da necasetten olur. Burada hades
sözkonusu olmadığına göre geriye sadece necaset
kalmaktadır. Eğer burada temizlikten kasıt sözlük anlamıyla temizliktir
denilecek olursa buna sözün şer'i bakımdan hakikat anlamına göre anlaşılması,
sözlük anlamına göre önceliklidir diye cevap verilir.
2-
Köpeğin yaladığı şey necis olur. Eğer bu şey sıvı bir
yiyecek ise onu yemek de haram olur; çünkü onu dökmek onu zayi etmektir. Eğer
temiz olsaydı onu dökmeyi bize emretmezdi; çünkü bize malı zayi etmek
yasaklanmıştır. Bizim mezhebimizin görüşü budur. Çoğunluğun mezhebi ise içinde
yaladığı şey necis olur. Bu hususta barındırılmasında
izin verilen köpek ile başkası arasında bir fark olmadığı gibi,çölde
yaşayan köpek ile şehirde yaşayan köpek arasında da -lafzın genelliğinden
ötürü- fark yoktur.
Malik'in
mezhebinde dört görüş vardır: Temiz olduğu, necis
olduğu, edinilmesine izin verilenin artığının temiz diğerlerinin temiz olmadığı
görüşü. Bu üçü Malik'ten nakledilmiştir. Dördüncüsü ise Abdulmelik
b. Macişun el-Maliki' den nakledilmiş olup, buna göre
çölde yaşayan köpek ile şehirde yaşayan arasında da bir fark yoktur.
3-
Köpeğin yaladığının dökülmesi emredilmiştir. Bizim mezhebimizde bunun üzerinde
ittifak vardır. Ama onu dökmek aynı dolayısıyla mı vaciptir yoksa (3/184) kabı
kullanmak istediği zaman mı onu döker? Bu hususta farklı görüşler vardır.
Mezhep alimlerimizin çoğunluğunun zikrettiğine göre
aynı dolayısıyla onu dökmek icap etmez. Aksine bu müstehaptır
ama kabı kullanmak isteyince onu döker. Bazı alimlerimizin
kanaatine göre ise onu derhal dökmek vaciptir. İsterse kabı kullanmak
istemesin. Bu görüşü de Maverdı, elHavı
adlı kitabında bizim mezhep alimlerimizden nakletmiş
bulunmaktadır.
Bu
görüş lehine emrin mutlak oluşu delil gösterilir. Mutlak emir ise tercih edilen
kanaate göre vücub gerektirir. Fukahanın
çoğunluğunun görüşü de budur. Birincisinin lehine ise diğer necis
sulara kıyas delil gösterilir. Çünkü onların dökülmesinin vacip olmadığı
hususunda görüş ayrılığı yoktur. Ama buna da köpeğin yalaması meselesinde
maksat yasaklayıp, alıkoymak, hükmün ağırlığını bildirmek ve köpeklerden nefret
ettirmekte mübalağa etmektir diye cevap verilebilir. Allah en iyi bilendir.
4-
Köpeğin yalaması dolayısıyla sözkonusu olan necaseti
yedi defa yıkamak kap eder. Bizim mezhebimiz de budur. Malik, Ahmed ve büyük çoğunluğun görüşü de budur. Ebu Hanife ise onu üç defa yıkamak yeterlidir,demiştir.
Allah en iyi bilendir.
Rivayetlerin
Telif Edilmesi
Rivayetlerin
birbirleriyle telif edilmesine gelince, bir rivayette "yedi defa",
diğerinde "birincileri toprak ile olmak üzere yedi defa", bir
rivayette "sonuncuları yahut birincileri", bir başka rivayette
"yedincisi toprak ile olmak üzere yedi defa", başka bir rivayette:
"Yedi defa yıkayınız ve sekizincisini de toprakla ovalayınız" buyurulmaktadır. Beyhaki ve
başkaları bütün bu rivayetleri kaydetmiş bulunmaktadır. Bu rivayetlerde birinci
defanın ve diğerlerinin kayıtlı olarak zikredilmesi şart olarak
zikredilmemiştir. Maksat bu yıkamalardan birisinin böyle olmasıdır.
Sekizincisini toprakla ovalayınız rivayetine gelince, bizim ve büyük çoğunluğun
kanaatine göre maksat kabı yedi defa yıkayınız ve onlardan birisi su ve toprak
ile birlikte olsun adeta toprak da onu (ayrıca) bir defa yıkamak yerini
tuttuğundan ötürü bu sebeple ona sekizinci defa denilmiştir. Allah en iyi
bilendir.
5-
Şunu da bilmek gerekir ki, bizim mezhebimize göre köpeğin dili ile yalaması ile, onun diğer cüzleri arasında bir fark yoktur. Mesela
köpeğin sidiği yahut pisliği, kanı, teri, kılı,
salyası yahut organlarından herhangi birisi temiz bir şeye isabet edip,
ikisinden birisi eğer nemli durumda ise, birileri toprakla olmak üzere onu yedi
defa yıkamak kap eder.
Bir
kapta iki köpek yahut bir köpek birkaç defa yalayacak olursa bizim mezhebimizin
bu hususta üç görüşü vardır. Sahih görüş hepsi için yedi defa yıkamasının
yeterli olduğudur, ikincisi görüşe göre her bir yalama için yedi defa yıkamak
kap eder, üçüncü görüş ise tek bir köpek birkaç defa yalamışsa yedi defa
yıkamak gerekir ve her bir köpek için de yedi defa gerekir.
6-
Şayet başka bir necaset köpeğin yalamış olduğu bir kaba düşecek olursa hepsi
için yedi defa yıkamak yeterlidir. Sahih kabul edilen kanaate göre sekizinci
yıkamanın yalnız su ile yapılması, kabın çok miktardaki suya daldırılıp içinde
yedi defa yıkayacak kadar bir süre kalması toprakla yıkamanın yerini tutmaz.
Tuttuğu söylendiği gibi sabun ve çöven ile benzerleri de sahih kabul edilen
görüşe göre toprağın bulunması ile bulunmaması arasında da fark yoktur. Sahih
kabul edilen görüşe göre necis toprakla yıkamak la
gerçekleşmez, şayet bulaşan necaset köpeğin kanı yahut onun pisliği ise bu
necasetin aynı -mesela- ancak altı defa yıkamakla iz ale
edilebilirse acaba bu altı defa yıkamak mı sayılacaktır yoksa bir defa yıkamak
mı yoksa kesinlikle yedi yıkamadan sayılmayacak mı? Bu hususta üç görüş vardır.
Sahih olanı bir defa yıkamak sayılacağıdır.
Domuzun
hükmü de bütün bu meselelerde köpeğin hükmü ile aynıdır.
Bizim
görüşümüz budur ama ilim adamlarının çoğunluğu domuzun yedi defa yıkamaya
ihtiyacının olmadığı şeklindedir. Şafii'nin de görüşü budur, delil itibariyle
de kuvvetli bir görüştür.
Mezhep
alimlerimiz der ki: Toprakla yıkamanın anlamı toprağı
su bulanıncaya kadar suya karıştırmaktır. Suyu toprağa dökmek ile toprağı suyun
içine atmak arasında bir fark olmadığı gibi bulanık suyu bir yerden alıp,
onunla yıkamak arasında da fark yoktur. Necaset yerinin toprakla silinmesi ise
yeterli değildir. Elin kaba sokulması da icap etmez. Aksine bunu toprağa atıp,
hareket ettirmesi yeterli olur. Toprakla yıkamanın son yıkamanın dışındaki
yıkamalarda olması müstehaptır. Böylelikle onun
üzerinden onu temizleyecek olan (su) gelsin. Efdal
olan da birinci defada toprak kullanılmasıdır.
Eğer
köpek suyu iki kulle (testi)den azaltmayacak kadar
çok miktardaki suya dilini sarkıtıp yalarsa o suyu necis
etmez. Şayet az miktardaki suya ya da yiyeceğe dilini sarkıtıp, o suya ya da
yiyeceğe bir elbiseye, bedene ya da bir başka kaba isabet edecek olursa onu da
birileri toprakla olmak üzere yedi defa yıkamak icap eder. Eğer köpek katı
(donuk) bir yiyeceğin bulunduğu bir kabı yalayacak olursa dilinin değdiği yer
ve etrafı atılır, geri kalandan ilk temizliği esas alınarak yararlanılır.
Nitekim donmuş yağda ölmüş fare hükmünde olduğu gibi. Allah en iyi bilendir.
(651)
"Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) köpekleri n öldürülmesini emre tti sonra da: Köpeklerden onlara ne buyurdu, sonra da av
köpeği ile koyun (çoban) köpeklerine ruhsat verdi." Diğer rivayette de:
"Tarla köpeğine de ruhsat verdi" denilmektedir.
Bu
ifadeler köpek barındırmanın yasaklandığını ortaya koymaktadır.
Bizim
mezhep alimlerimiz de başkaları da mesela suretini
beğendiği yahut başkalarına karşı onunla övünmek istediği için ihtiyaç
bulunmaksızın köpek barındırmanın haram olduğunu ittifakla kabul etmişlerdir.
Bunun haram olduğu hususunda görüş ayrılığı yoktur.
Köpek
barındırmayı caiz kılan ihtiyacın ne olduğuna gelince, hadis-i şerifte üç
şeyden birisi dolayısıyla ruhsat sözkonusu
edilmiştir. Bunlar da ekin, davar ve avdır. Bu maksatla köpek barındırmanın
caiz olduğunda görüş ayrılığı yoktur. Fakat evleri ve yolları korumak, eniği
eğitmek maksadıyla barındırmak hususunda mezhep alimlerimiz
farklı görüşlere sahiptir. Aralarından bunun haram olduğunu söyleyenler vardır;
çünkü ruhsat sadece az önce geçen üç husus hakkında varid
olmuştur. Kimisi de bunun mübah olduğunu söylemiştir,
daha sahih olan budur çünkü bunlar da o üç husus ile aynı anlamı taşımaktadır.
Yine avcı olmayan bir kimsenin av köpeğini barındırması hakkında da farklı
görüşlere sahiptirler. Allah en iyi bilendir.
Köpeklerin
öldürülmesinin emredilmesine gelince, mezhep alimlerimiz
der ki: Eğer köpek saldıran, ısıran bir köpek ise öldürülür. Eğer saldıran,
ısıran değilse ister sözü geçen faydalardan bir faydası olsun, ister olmasın öldürülmesi
caiz değildir. İmamu'I-Harameyn
İmam Ebu'I-Meali dedi ki: Köpeklerin öldürülmesi emri
nesh edilmiştir. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
bir defa köpeklerin öldürülmesini emrettiği sahih olduğu rivayet edildiği gibi,
daha sonra onları öldürmeyi yasakladığı da sahih olarak rivayet edilmiş ve
böylece şeriat bu hususta -az önce belirttiğimiz etraflı açıklama esası üzerekarar bulmuştur. Simsiyah köpeğin öldürülmesini de
emretmiştir ama bu ilk zamanlarda idi. Şu anda ise nesh
edilmiştir. (3/186)
İmamu'I-Harameyn'in sözleri
bunlardır ve onun bu tahkikinden fazla söylenecek bir söz de yoktur. Allah en
iyi bilendir .